Hayatlarının henüz başında dünyaya veda eden şehitlerimiz arkalarında binlerce yaşayan ölü bıraktı. Bunlar yetmiyormuş gibi yapılan çeşitli provakasyon eylemlerinin ülkeyi götüreceği yer belli? Yanı başımızdaki Suriye Irak örnekleri yetmez mi ?.
Durum böy iken ortada ne suçlu ne de sorumlu var. Ölen öldüğü ile yanan yandığı ile kalıyor. 7 Haziran seçimlerinde halkın verdiği mesaj doğrultusunda hareket edilse de hükümet kurulsaydı acaba bu acılar yaşanmaz mıydı? Suçlu kim? Sorumlu kim? Herkes birbirini suçluyor.
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Taha Akyol’un yazılarını hiç kaçırmam severek okurum. Yazar son olaylarla ilgili Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Hürriyet’e yapılan saldırı hakkında söylediklerini cesur ve akılcı buluyor yazıyı şöyle özetliyordu:
“Bu saldırıyı kınadığımızı en yüksek ortamda ifade etmek istiyorum…Son günlerde bazı basın organlarına yapılan son derece çirkin saldırıların varlığı hepimizi rahatsız ediyor. Hükümet olarak bu olayların arkasındaki güçleri de gerçekten kınadığımızı ifade ediyoruz..”
Akyol günümüzde yaşanan olaylara “Dünden Bugüne” başlığı altında şöyle ışık tutuyordu:
26 Mart 1963 tarihli Milliyet Gazetesi’nin başlığında ”BAZI GAZETELER ve AP YİNE TAŞLANDI”
“19. asırda Lord Action’un söylediği ve demokrasi öncesi bütün tarihin doğruladığı adeta tabiat kanunu: “Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar!”
Güç bozulmasına kapılmamış AK Partililer bu bozulmayı “kuruluş ilkelerimize dönelim, fabrika ayarlarına dönelim” gibi sözlerle ifade ediyorlar. Başbakan Davutoğlu da söyledi bunu. İktidar partisinde izan ve vicdanını kaybetmemiş olanlar bu bozulmanın önüne geçemezlerse kendilerine ve Türkiye’ye yazık olacak..”
Ülke’de Türk Kürt ayırımı yok, yasalar önünde herkes eşit, fırsat eşitliği var, bunu herkes biliyor. Hedef Batı’daki bölücü mihrakların gazı ile Ülkemizi de Irak ve Suriye’ye dönüştürerek parçalamak. Ancak bu Ülke insanının geninde, kanında ruhunda Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı genleri olduğunu unutuyorlar.
Türkiye’ bugünleri de atlatır.
“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara maderini “
Namık KEMAL